Sülük Tedavisi
Sülük Tedavisi Tekniği
Bazı hava şartları sülüklerin davranışlarını etkileyebilir. Örneğin, havanın çok nemli olduğu ya da fırtınanın yaklaştığı durumlarda sülüklerin kan emmesini sağlamak zor olabilir. Bu hallerde çok sabırlı olmak gerekebilir. Nem ve barometrik basınç değişiklikleri düşük tansiyonlu hastaları etkileyebilir ve bu hastalar otonomik bozukluk ya da dolaşım sorunları yaşayabilir.
Fiili sülük uygulaması ve bununla ilgili tedbirler işin zaman baskısı olmadan sessiz ve etkin bir biçimde yapılabileceği şekilde organize edilmelidir. Sülük terapisti zaman baskısı altında olmamalıdır. Aksi halde, sinir ajitasyonu terapistten başlayıp olaya dahil olan diğer tüm taraflara yayılır.
Tedavi hazırlığı esnasında tedavi prosedürü detaylı olarak anlatılmalıdır, böylece hasta ne bekleyeceğini ve sülük uygulamasından önce ve sonra ne yapacağını bilebilir. Hastayı ikna edecek ve rahatlamasını sağlayacak tedbirler iyi bir biçimde alınmalıdır. Aşırı heyecan genel olarak sempatik sinir sisteminin gerilmesine ve ekstrem durumlarda kan akışının yavaşlamasına ve vücut ısısının düşmesine yol açar. Tecrübeler göstermiştir ki, bu durum sülüklerin periferik yerlerde (yani; el ve ayak eklemlerinde) beslenmelerini sağlamayı daha da zorlaştırır. Böylesi vakalarda sülük uygulamasından önce hedef bölgeyi ısıtma amaçlı sıcak tedavisi faydalı olabilir.
Sülük tedavisine başlamadan önce aşağıdaki malzemeler gerekeceğinden, önceden temin edilmelidir (Şekil 4.1):
- Taze, önceden kullanılmamış, iyice temizlenmiş sülükler (24 saat önceden teslim edilmelidir)
- Su geçirmez tamponlar ve havlular
- Kompresler, sargı bandajları, yüksek düzeyde emici yün malzeme
- Yapışkan bant
- Sıcak ve soğuk su
- Makas, tek kullanımlık jilet
- Ameliyat eldiveni
- Cam tüp, küçük vantuz ya da gerekli olması halinde kesilmiş tek kullanımlık şırınga
- Tansiyon ölçme aleti
- Allerji ilaçları, enjeksiyon malzemeleri, neşter ya da iğne
Deri Hazırlama Tedbirleri
Tedaviden en az iki gün öncesinden başlayarak tedavi uygulanacak alandaki deriye parfüm, kimyasal maddeler ve lokal ilaçlar sürülmemelidir. Sülüklerin kuvvetli kokulara karşı hassas olmaları ve böyle bölgeleri emmemeleri nedeniyle uygulama alanını dezenfekte etmenin faydası olmayacaktır. Her halükarda, sülüğü öldürmeden aseptik şartlar sağlamak mümkün değildir. Uygulama yapılacak alanın yoğun bir şekilde kıllı olması halinde o bölgeyi tıraş etmek gerekli olabilir, bu durumda, sivri kıl uçlarının sülüğe engel olabileceği gerekçesiyle o bölge temiz bir biçimde tıraş edilmelidir. Bunun sonrasında, deri pembe renk alıncaya kadar ovalayarak kurutun. Kan toplanması sülüklerin daha çabuk emmesine yardımcı olur. Kan akışına yardımcı olmak ve deriyi yumuşatmak amaçlı diğer tedbirler (sıcak sünger ya da kompres, kırmızı ışık, kolları ya da bacakları ılık ya da sıcak suyla yıkamak) sülüğün daha hızlı emmesine yardımcı olur.Tedaviden önce kan akışına yardımcı olacak diğer uygun bir yol da bardak çekmedir. Derinin suyla ıslatılması sülüğün emme organlarını deriye yapıştırmasını kolaylaştırır ve böylece emmesine yardımcı olur. Çoğu zaman sülüğü şekerli su ile “cezp etmek” gerekir.
Sülük Uygulama Prosedürü
Sülük Seçimi
Sülük terapisti daima sağlıklı ve aktif sülükler kullanmalıdır, kutunun tabanında deri değiştiren ya da uyuşuk biçimde yatan sülükleri tercih etmemelidir. İdeal sülüğün özellikleri şunlardır:
- Hızlı ve canlı biçimde su içinde yüzer,
- Uygulayıcı elini kutunun içine sokar sokmaz hızla eline yapışır,
- Dokunulduğu anda “O” şeklini alır ve sonrasında aranır hareketlerle baş tarafını ileri doğru uzatır.
Isırıklarının daha az acıtması ve daha çabuk iyileşmesi nedeniyle orta ya da küçük boyda sülüklerin kullanılması tavsiye edilir.
Sülük Uygulaması
Sülükler kutudan elle çıkarılmalıdır. Ameliyat eldivenleri sülüğü alan kişinin elinin ısırılmasını engeller. Kompres kullanılması sülüğü tutmayı kolaylaştırır. Sülüğün eldivene yapışması halinde emme organını dikkatlice ayırın. Ayırmak için hiçbir zaman sülüğe zarar verebilecek cımbız ya da keskin malzemeler kullanmayın. Göreceli olarak geniş bir alanın, örneğin, geniş bir bölgeyi etkileyen sırt ağrısı (dermatom) tedavisi için bir seferde birden fazla sülük uygulanabilir. Elinize geniş bir kompres alın ve kompresin üstüne bir ya da en fazla üç tane sülük koyun, sonra sülükleri yavaşça hedef bölgeye uygulayın kompresin uçlarını aşağı doru hafifçe tutun. Hastanın birden fazla ısırık ya da bölgesel ağrı hissettiği anda kompresi bırakın. Sülüklerin kıvrımlı ensesinde ritmik, titreşimli hareketler görülebilir. Bir havlu ya da benzeri malzemeyle kapatarak hedef bölgeyi sıcak ve karanlık tutun.
Küçük bir hedef bölgenin tedavisi yapılırken bir seferde bir sülük uygulanmalıdır. Gerekli olması halinde bir kompres kullanarak sülüğü kuyruk bölgesinden başparmak ve işaret parmağınızla (hafifçe!) tutun ve (daha dar, konik ve aranır şekilde olan) kafa kısmını hedef bölgeye yaklaştırın. Sülüğü ısırıp emmeye başlayıncaya kadar hedef bölgeye yönlendirmeye devam edin. Hedef bölgenin su ile ıslatılması bazen sülüğün daha hızlı ısırmasına yardımcı olur.
Sülük emme organını yanlı yere yapıştırır ancak henüz ısırmazsa, sülüğü tutan kişi dikkatli bir şekilde el tırnağını emme organının ucuna doğru sokarak oradan ayırabilir. Bunun başka iyi bir yolu da yapışkan bir bant üzerinde delik açarak deliği hedef bölgeye gelecek şekilde istenilen uygulama bölgesine yapıştırmaktır (örneğin: rizartoz hastalarında başparmak eklemine). Bir ya da daha fazla sülüğü belirli bir ya da daha fazla uygulama bölgesine titizlikle yerleştirmek için küçük bir cam tüp, altı kesilmiş bir şırınga ya da küçük bir cam vantuz da kullanılabilir. Sülüğü tutan kişi cam vantuzu sülüğün emmeye başlamasından önce almalıdır.
Açık bir şırınga tüpünü kullanmak için (sülüğün boyuna bağlı olarak 2 ml ya da 5 ml) şırınganın altını açık biçimde ya da yandan kesin ve uçlarını ateşte düzeltin. Daha sonra içindeki pistonu çekin ve öncelikle sülüğün içine girmesini sağlayın. Sonra pistonu ya da kullanacağınız sargı bezini sülüğün başı uygulama alanına değecek kadar itin. Sülük beslenmeye başladığında şırınganın dışına çıkarın. Böylece beslenme sırasında genişleyebileceği kadar yere sahip olur.
Not:Sülüğün hastanın kanıyla temas etmesine rağmen ısırmaması halinde hiçbir şart altında bu sülük başka bir hasta üzerinde kullanılamaz ve taze sülüklerin olduğu kutuya tekrar konulamaz! |
Beslenme Süreci
Beslenirken sülük rahatsız edilmemelidir. Mümkün olması halinde, soğuktan ve ışıktan korunması ile hastanın derisinin serinlemesini önlemek amacıyla sülük bir kompres ya da pamuk bezle örtülmelidir. Üstüne örtülen bu malzeme aynı zamanda sülüğün beslenme esnasında salgıladığı sıvı maddeleri de (su ve artan kan serumu) emer. Hasta rahat bir pozisyonda olmalıdır ve sülüğün ayrılma ya da ezilme riski olmayan yeterli alanı olmalıdır.
Not:Sülük tarafından salgılanan kan serumu potansiyel olarak en az kanın kendisi kadar bulaşıcıdır. Bu nedenle sülük terapisti gerekli tedbirleri almalıdır. |
Sülük beslenmesini tamamlar tamamlamaz bedenden ayrılacaktır, bu beslenme süresi 20 ile 60 dakika arasında değişir. Bazı nadir durumlarda, vücudun kan dolu bazı bölgelerinde sülük 10 dakika kadar kısa bir sürede beslenmesini tamamlayabilir; ancak, bazı nadir durumlarda da iki saate kadar da beslenebilir. Bazen, doymuş sülükler ayrılmadan hareketsiz olarak kalırlar. Bu durumda sülüğe hafifçe vurarak ya da bir kompresle dürtmek sülüğün uyanmasına ve beslenmesine devam etmesine ya da ayrılmasına yardımcı olabilir. Sülüğün ısırığı bırakması için asla zor kullanmayın! Böyle yapmanız enfeksiyon komplikasyonlarına yol açabilir. Sülüğün kendini bırakmasını sağlamanın en doğru yolu tüm vücudunu hafifçe birkaç kez sallamak ya da destekçi arka emme organını tırnakla hafifçe gevşetmektir, böylece sülük kendi vücut ağırlığıyla aşağı doğru çekilecektir. Sonrasında sülük hastanın üzerinden kendi kendine düşecektir.
Canını yakarak ya da uyararak sülüğün kendini bırakmasını sağlamak amacıyla tuz ya da diğer maddelerin kullanılmamasını şiddetle tavsiye ederiz.
İyileşme Bakımı
Sülüğün üç parçalı çenesi üç çatallı bir ısırık yarası oluşturur. Sülüğün kendisini bırakmasının ardından yaranın kanamasının durması genellikle 24 ile 48 saat alır. Kanın yavaşça dışarı akması tedavinin önemli bir parçasıdır, çoğu hallerde kaybedilen kanın miktarının sistem üzerinde bir önemi bulunmamaktadır..
Sülüğün belenmesinin ardından dışarıya iyi bir kan akışı olması halinde terapist öncelikle yarayı gevşek bir biçimde saracak ve 15 ile 30 dakika sonra kan akışı miktarını kontrol edecektir. Kan akışının tatmin edici olması halinde yara gevşek biçimde kapatılacak ve emniyete alınacaktır. Kanın dinmesi ve tedaviye cevap verme semptomlarının iyileşmesi için hastaların aşırı çaba göstermeleri kanamayı artırır. Önlem olarak, kanama doğal biçimde kendiliğinden duruncaya kadar hastaların ağır fiziksel aktivitelerden uzak durmaları tavsiye edilir. Hastalara ayrıca sıvı alımını artırmamaları tavsiye edilir, sıvı alımının artırılması lenf akışını hızlandırır, bu da vücuttan su atımına yol açar. Hastalar ayrıca tedavi sonrası dinlenmeye ve kanamaya bağlı olarak tansiyonlarının normalin çok az altında olacağı konusunda uyarılmalıdırlar.
Yaranın kapatılması için kullanılacak malzemenin ilk katı steril bir tampon ya da birkaç santim selüloz veya sargı bezi kaplı kompres olmalıdır. Bunlar yaradan akan bütün kanı emecek kalınlık ve genişlikte olmalıdır. Geniş bölgelerin, özellikle vücut bölgesinin tedavisi durumlarında bandajın üzerine bir havlu konularak yapışkan bant gibi bir malzemeyle ilgili bölgenin üzerine sabitlenmesi daha kolay olacaktır. Hastanın tedavi gününde uygulanan kalın sargıları geniş biçimde kaplayacak şekilde kolay giyilip çıkarılan kıyafet giymesi tavsiye edilmelidir. Kanama genellikle bir sonraki gün kesilir ve bundan sonra daha küçük bir sargı kullanılabilir. Sargıları değiştirirken kazayla yara kabuğunun tahriş edilmesi halinde küçük miktarlı kanamalar olabilir.
Yara kabukları yaklaşık bir hafta sonra kendiliğinden düşer. Bu süre içinde, yaranın kaşınmaya başlaması halinde kaşıyarak enfeksiyon oluşmasını engellemek amacıyla kabuğun üzeri yapışkan bantla korunabilir.Bu şekilde yaranın vücut üzerindeki kıyafetlerle çekiştirilmesi ya da kesilmesi engellenebilir. Yara kabuklarının olması gerekenden daha önce dökülmemesi için tedaviden sonraki birkaç gün hastanın çok fazla suda kalmaması gereklidir.
Tabii ki ısırık yaraları sülük tedavisinin kaçınılmaz sonucudur ve keloid oluşmasına yatkın hastalarda iz bırakabilir. Deri tipinin özelliğine bağlı olarak ısırılan bölgede renksizleşme olabilir ve değişken sürelerde bu durum devam edebilir. Üç çatallı ısırık yarasının uçları 12 ile 48 saat arası bir süre şişkinlik yapabilir. Bu süre içinde kan hücrelerinin genleşmesine bağlı olarak hasta hafif şekilde gerginlik, sıcaklık, kızarıklık hissedebilir. Ayrıca hafif bir yırtılma ya da atım hissi de olabilir. Yara bölgesi normal bir şişlik gibi renk değiştirebilir. Yara ilk başta açık kırmızı ile mor arası bir renk alır daha sonra yaklaşık iki hafta içinde sarıya döner. Renk değişimi normaldir! Isırık bölgesi bir süre daha belirgin olacaktır. Isırık boyut olarak hızla küçülecek ve solgunlaşacak, sonrasında birkaç hafta içinde görünmez olacaktır. İyileşmekte olan sülük ısırığı genellikle kaşınmaya başlar, bu kaşınma farklı sivrisinek ısırığı kaşınmasına benzer. Sirke su karışımında ya da kesilmiş sütle ıslatılmış bir bezle yapılacak kompres kaşıntıyı azaltacaktır.
Aşırı kanama sülük tedavisinde çok nadiren görülen bir komplikasyondur. Tarihte karşılaşılan bu tür vakalar aşırı sayıda sülük kullanılmasına ve/ veya kotrendikasyonların dikkate alınmamasına bağlanmıştır. Büyük bir sülük de vücut yüzeyine yakın bir ana kan damarın uygulanması halinde aşırı kan kaybına neden olabilir. Kanı durdurmanın en basit ve güvenilir yolu yaraya baskı bandajı ile kompres yapmaktır. Gerekli olması halinde yaranın dikilmesi ya da dağlanması da etkili olabilir.